{ "title": "Deniz Salyangozu", "image": "https://www.salyangoz.gen.tr/images/Deniz-Salyangozu-51.jpg", "date": "20.01.2024 19:01:22", "author": "Ahmet BOZBIYIK", "article": [ { "article": "Deniz Salyangozu, Tuzlu ve tatlı suda yaşayan bir ürünü olan deniz salyangozu, karından bacaklı yumuşakçalara verilen addır. Ülkemizin ihraç ettiği su ürünleri arasında yer alan bu canlılar başta Çin ve Japonya olmak üzere, ABD, Güney Kore ve Tayland gibi ülkelere ihraç edilmektedir. Bu nedenle deniz salyangozu Türkiye için oldukça büyük bir gelir kaynağıdır.

Deniz salyangozu özellikleri, ilk defa Nowroski sahilinde ortaya çıkan deniz salyangozu bilimsel olarak litttorina littorea olarak adlandırılır ve ülkemizdeki denizlere deniz taşıma yoluyla gelmiştir. Karadeniz'in genelinde ve Marmara Denizi'ne de yayılmış olan deniz salyangozunun en çok da Karadeniz'de olmasının nedeni düşmanı olan deniz yıldızının bu denizde olmamasından kaynaklanır. Deniz dibine uyum sağlamış olan bu canlıların en büyük düşmanları arasında kara ve kum midyesi yer alır. Yapı olarak karada yaşayan salyangozlara benzeyen bu canlıların ayakları geniş ve yassı, kabukları ise iridir. Solunum almaları vücutlarında bulunan şifonun gerekli suyu içeri alması sayesinde olur. Kendi aralarında da birçok türe ayrılan deniz salyangozu genellikle deniz yosunları ile beslenir ve sargı biçiminde bir vücut yapısına sahiptirler. Bu canlıların bazıları sal üzerinde oluşan baloncuklarda yüzebilirken ayaklarıyla sürünerek de hareket ederler. Kabukları ortalama 52 mm ye kadar büyüme eğilimindedir. Çoğunlukla 2 cm boyutunda spiral kabukları bulunan bu canlılar türbülanslı dalgalara karşı oldukça dayanıklıdır. Yetişkin olanların kabuğu pürüzsüz bir yapıya sahip iken genç olanların kabuğunda yukarı doğru çıkıntılar bulunabilir. Ağız kısımlarında radula olarak adlandırılan bir yapı bulunur ve bu yapıya sahip olmaları sayesinde kayalarda bulunan yosunu kolay bir şekilde sayılmaları mümkündür. Dişlerinin şerit ve kanca biçiminde bir yapısı vardır ve bu dişler yosun sıyırma esnasında kopsa dahi kısa bir süre de yeniden çıkar. Deniz salyangozu, vücudunun nemli olması sayesinde belirli bir süre su dışında yaşayabilme özelliğine sahiptir. Vücut nemini kabuğu dışında bulunan operculum olarak adlandırılan bir yapı sayesinde korur. Ömrü ortalama 5-10 yıl olduğu bilinen bu canlılar yiyecek bulamazsalar dahi solungaçlarındaki nemi tutarak birkaç gün hayatta kalabilirler.

Yaşam alanları, denizin dibinde ve kayalık sahillerde yaşam sürdüren bu canlılar kayalık, kumlu ve sığ ortamlarda olmaktan hoşlanır. Okyanuslarda, denizlerde ve tuzlu su ve tatlı suyun birleştiği yerlerde oldukça yaygın görünürler. Deniz salyangozu gelgitler esnasında korunmak için rıhtım altlarında ve kayaların arasında saklanır.

Yumurtlama dönemi, temmuz ayının başlarında deniz sularının ısınması ile yumurtlama dönemi başlayandeniz salyangozunun yumurtlama dönemi temmuzun ortalarında oldukça yoğunlaşır. Bu dönem sonbahar mevsiminin sonuna kadar sürer. Yumurtalarını birbirinin üzerine, kütüklere ya da taşlara yapıştıran bu canlıların yumurtaları kapsüller içinde içinde olduğu için oldukça hassas bir yapıya sahiptir. Bu nedenle dışarıdan gelecek olan etkilere karşı korunmaya ihtiyaç duyar. Bu kapsüllerin içerisinde ortalama 2-9 adet yumurta bulunur ve yumurtalar birkaç gün geçtikten sonra larva üretmeye başlar. Üretilen bu larvalar ise ortalama 42 gün sonra yumurtadan çıkarak kıyıya yerleşirler.

Avlanması, yırtıcı gastropodlardan olan bu canlıların ihrat bakımından ticari avcılığı oldukça önem taşır. Deniz salyangozu deniz suyunun soğuması ile kuma gömülür. Bu nedenle kış ve temmuz ayından önceki dönemlerde bu canlının avlanması yapılamaz.

Deniz salyangozu avcılığı sepet, algarna ve dalarak yapılabilir. Avcılıkta kullanılan bu yöntemlerden ekonomik değeri düşük ve verimi oldukça fazla olan algarna yöntemi denizde bulunan yavru balıklara zarar vermesi bakımından belirli dönemlerde yasaklanmıştır. Bu dönemlerde bu yöntem yerini sepet ve dalarak avlanmaya bırakmıştır.

Deniz salyangozunun faydası, yapılan araştırmalara göre deniz salyangozu içerisinde yer alan moleküllerin kanser hastalığı açısından oldukça önemli sonuçlar doğurduğu kanıtlanmıştır. Bilim adamları tarafından yapılmış klinik deneylerde deniz salyangozu içerisinde yer alan bu moleküller 48 saat gibi kısa bir süre içerisinde kanserli hücrelerin tamamını etkisiz haline getirmeyi başarmıştır. Bu nedenle deniz salyangozunun başta meme kanseri olmak üzere bağırsak ve prostat kanserine karşı da etkili olması bakımından kanser hastalığı olan kişiler üzerinde denenmesi son günlerde gündeme gelmektedir.
" } ] }